Ali Recan'ın kaleminden Yüzbaşı Volkan:
Yüzbaşı Volkan, Türk Hava Kuvvetlerinin kahraman pilotlarını sembolize eder. Savaş için eğitim görmüş olmasına rağmen savaşa karşıdır. Fakat, barışı sürdürebilmek için güçlü ve caydırıcı olmak gerektiğine inanır. Yüzbaşı Volkan barışçıdır, insancıldır ama görevi gerektirdiğinde, bir makineli tüfeğin mermileri kadar hızlı ve kahredici olur. Her Türk askeri gibi Yüzbaşı Volkan da "Önce Vatan" prensibine inanır. Bu prensibi iki örnekle açmak istiyoruz.
Amerika'nın Türkiye'ye silah ambargosu uyguladığı yıllarda, Rusya Türkiye'ye gizlice Mig uçakları teklif etmiştir. Bu uçakların Türk Hava Kuvvetleri eğitim standartlarına uyup uymadığını araştırmak için, Yüzbaşı Volkan gizli bir görevle Rusya'ya gönderilir. Burada, görevini baltalamak isteyen ClA'nin Rusya'daki ajanlarıyla çatışır ve onları tasfiye etmek zorunda kalır, ikinci bölümde ise, Rusya'daki rejime karşı olduğu için akıl hastanesine kapatılan, Türk asıllı Profesör Ömer Baturov'un batıya kaçmasına yardımcı olur. ("Çok Gizli" ve "Firar Gecesi" adlı maceralar.)
"Kırmızı Alarm" adlı macerada ise, Türk araştırma gemisi Hora, Yunanistan'ın hak iddia ettiği uluslararası sularda petrol aramaktadır. Yunan silahlı kuvvetleri alarm durumundadır ve Hora, Türk savaş uçakları tarafından korunmaktadır.
Bu arada savaş kışkırtıcısı Webster ile CIA ajanı Anderson, bir Yunan adasından Hora gemisine saldırı planlayarak, Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkarmak istemektedirler. Webster'e göre, Ege'deki bir savaşta Türkiye ve Yunanistan birbirlerinin hava kuvvetlerim yok edecekler ve Webster'in "prim" ya da "rüşvet" denebilecek bir ödenek aldığı bazı çok uluslu uçak firmalarına iki yeni pazar açılacaktır. CIA ajanı Anderson'a göre ise, çıkacak savaş süngüye kadar dayanmayacak ve büyük devletler araya girerek kısa sürede çatışmayı durduracaklardır. Sonuçta çok sayıda silah ve uçak yitirecek olan Türkler ve Yunanlılar, Ege sorununa savaşarak çözüm bulamayacaklarım anlayıp görüşme masasına oturacaklardır. Böylece hem barış sağlanacak, hem de Amerika dost elini uzatarak, her iki ülkeye de kredili yeni silahlar satacaktır. Ama karşılarında, Türkiye'nin çıkarları için, nerede ve kime karşı olursa olsun çatışmaya girmekten kaçınmayan Yüzbaşı Volkan'ı bulurlar ve oyunları bozulur.
Bu örnekleri vermemizin nedeni, geçmişte bazı ideolojik yayınlarda öne sürüldüğü gibi. Yüzbaşı Volkan'ın, belirli bir ideolojinin savunucusu olmadığım anlatmaya çalışmaktır.
Yüzbaşı Volkanca göre "Vatan sevgisi, her ideolojinin üstündedir." (Bkz. "Karanlığın Savaşçısı" adlı macera.) Bu tür konulara değinmek, Yüzbaşı Volkanın 25 yıllık yayın yaşamı boyunca, çeşitli çevrelerde yankılara yol açmış, övgü ve sövgülere neden olmuştur.
Tüm karşıt görüşleri objektif olarak vermek ve yorumu okuyucuya bırakmak, bu çizgi roman dizisini hazırlarken benimsediğimiz felsefenin bir gereğidir. Bu felsefeye uygun olarak, 1975 yılının soğuk savaş ortamında çizilen ve Türk asıllı Profesör Ömer Baturov'un Rusya'dan kaçırılmasını anlatan "Firar Gecesi" adlı macerayı şu cümlelerle bitirmiştik: "...Bir inamca göre özgürlüğe doğru yol alıyor, bir başka inamşa göre ise özgürlükten kaçıyorlardı. Hangisinin doğru olduğuna tarih karar verecek." Yine o yıllarda çizilen "Deprem" adlı maceranın sonunda, Yüzbaşı Volkan ile Rus savaş gemisinin komutanı arasında şöyle bir konuşma geçiyordu: "İnanıyorum ki, savunduğumuz ideolojiler bir gün anlamım yitirecek ve biz birbirimize silah çekmek zorunda kalmayacağız." Yüzbaşı Volkan'm yirmi yıl önceki bu kehanetleri bugün gerçekleşti ve artık Rusya, rahatça gidip gelebildiğimiz, ticaret yapabildiğimiz bir komşu ülke...
Son olarak Yüzbaşı Volkansın doğuşuna değinelim: 1971 yılı sonlarında ülkemizde konuk olarak bulunan, Amerikan Hava Kuvvetlerinin bir U-8 Seminole uçağı, fırtınalı havada Kars'a giderken yanlışlıkla Rus sınırım geçmiş ve Mig'ler tarafından yolu kesilerek Ermenistan'ın Erivan havaalanına inişe zorlanmıştı. Olay, o günlerde dünya basınında "U-8 krizi" adıyla geniş yankılara neden olmuş, uçağı ve personelini geri alabilmek için Türkiye, Rusya ve Amerika arasında yoğun diplomatik görüşmeler yapılmış, sert protesto notaları verilmişti. O tarihlerde, günlük gazetelere çeşitli konularda resimli romanlar, karikatürler çiziyor ve gazete ressamlığı yapıyordum. Bir yandan da yeni bir resimli roman kahramanının arayışı içindeydim. Hemen hemen her gazetede, o günlerde çok moda olan eli kılıçlı Orta Asya kahramanlarının serüvenleri yer alıyordu. Denenmemiş bir konuda, yeni ve çağdaş bir çizgi roman kahramanı aradığım sırada işte bu U-8 olayı dikkatimi çekti. Böylece, ciddi bir araştırma ve çalışmanın sonucunda Yüzbaşı Volkan'ın. ilk macerası olan "Kafkas Dağlarında Ölüm" doğdu.
Sunday, May 8, 2011
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment